ABD, 10 günde savaştaki rolünü belirlemek adına, 30 Tomahawk füzesi ile İran’ın 3 nükleer tesisine saldırdı. Bu saldırının duyulması, dünyayı taşkınlığa sürüklerken, İran tarafından da bu konuda bir açıklama geldi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul’da gerçekleşen bir basın toplantısında, ABD’nin kendisini riskli bir operasyonda bulduğunu ve İran’ın bu saldırıya karşılık vermek zorunda olduğunu ifade etti. Arakçi’nin verdiği mesajlar aşağıdaki gibi idi: “ABD tarafından bir anda karşılaştığımız bir saldırı durumundayız. İran, ABD’nin saldırısını nükleer tesislerimize protesto ediyor. BM kurallarına uymak için her türlü çabayı göstermiştir.
ABD yetkilerinin hukuku ihmal ettiği Washington yönetimi, bu saldırılara karşı verecekleri yanıtın mesuliyetini taşımaktadır. ABD, bir soykırım rejiminin eşliğinde saldırıya geçti. Bu tür agresifliklere karşı sessiz kalmak, dünyayı görünmeyen bir kaosa taşıyacaktır. BM Güvenlik Konseyi’nin ABD’nin İran’a yönelik tavrını protesto etmesi gerekmektedir. Adaletsiz bir yönetim tarafından diplomasiye ihanet edildi ve bu, İsrail’i destekleyerek ve bu yasadışı savaşı onaylayarak ABD’dir. Sonuçlarla ilişkili olarak, ABD’nin tek ve tamamen sorumlu olduğunu belirtmeliyiz. İran, güvenlik çıkarlarını ve halkını korumak için gerekli tüm önlemleri alacak. ABD tehlikeli bir operasyona girdi, buna karşı geleceğiz”
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi.
SORU-CEVAP
Soru: Müzakere seçeneği hala açık mı? Nükleer tesisler ne kadar zarar gördü? Arabuluculuk devam ediyor mu?
Arakçi: Tahran ile birlikteyim ve elimde ne kadar zarar gördüğüne dair kesin bir bilgi yok. Ancak bence bu önemsiz. Zaten bir nükleer tesise saldırmak uluslararası hukuku ihlal eder ve bu kesinlikle protesto edilmelidir. Dün birçok meslektaşımla görüştüm ve hepsi barış teklifinde bulundu. İsrail’in agresifliğinden bahsediyorduk ama bugün ABD hakkında da konuşuyoruz. Diplomasi çizgisi her zaman açıktır, ancak şu anda bir saldırı altındayız.
Soru: İran’ın müzakerelere dönme koşulları nelerdir?
Arakçi: İran’ın diplomasiye dönmesini talep etmenin bir anlamı yok, zaten biz müzakerelerdeydik ve ABD ile görüştüğümüz düşünülebilir. Avrupalılarla görüştüğümüz düşünülebilir. Ancak şimdi Amerikalılar bu süreci bombalıyorlar. Ancak biz saldırıya uğradık, askeri olarak saldırıya uğradık. Burada saldırının asıl kaynağı İran değil, Amerika’dır. Diplomasiye ihanet eden onlardır. Diplomasinin bir destekçisi olmadıklarını kanıtladılar ve bu çok üzücü bir durum. ABD, BM şartlarına, uluslararası hukuka, herhangi bir uluslararası hukuk düzenlemesine hiç saygı duymadı. İhlal etmedikleri bir kırmızı çizgi yoktu, dün akşam en kötüsünü yaptılar. Sadece nükleer tesislerimiz bombalanmadı, BM düzenlerini de bombaladılar. Şimdi ne kadar diplomasi için alan kaldı bunu göreceğiz.
Soru: ABD Başkanı Trump, İran’ın barışı kabul etmesi gerektiğini, aksi halde saldırıların daha ağır olacağını söyledi. İran buna nasıl bir yanıt verdi?
Arakçi: Bu net bir tehdittir, İran asla yanlış yapmadı. Biz neden saldırıya uğradığımızı anlamıyoruz. Uluslararası toplumun bunu önlemesi gerekiyor. Dünyanın güvenliği hakkında ne söylenebilir? İran şu anda nükleer silahlı bir rejimin saldırısı altında ve İran’ın nükleer silahları yok.
Soru: Çin ve Rusya’dan beklentiniz nedir?
Arakçi: Bugün Moskova’ya gidiyorum, yarın Rus lider Putin ile görüşeceğim. Rusya, İran’ın dostudur. Daima birbirimizle iletişim içindeyiz.
Twitter
WhatsApp
